2020’de okuduğum en iyi 5 kitap
2019’un Aralık ayının son
günleriydi. Yine aynı masada oturmuş 2020 hedeflerimi, hayallerimi
belirliyordum.
Kızım daha karnımdaydı o
zamanlar. Masanın altında duruyordu koca göbeğim. Bir elim karnımda diğeri
defterin üzerinde 2020 için şu hedefi yazmıştım ilk olarak: en az 25 kitap
okuyacağım.
Okuyamadım maalesef. Çok çabaladım
aslında. Ama iki çocuklu ev hayatı içinde en fedakarlık gösterdiğim aktivitem
maalesef ki kitap okumak oldu. Karantina zamanı özellikle (belki sizlerin en
çok okuduğu zamanlar) nerdeyse hiç okuyamadım. Ekmek, tatlı, parkur yapmakla ve
bol bol emzirmekle geçti zamanım.
Hedefimi tutturamadım belki ama
yine de 14 kitap okudum, 2 sesli kitap dinledim, 2 tane de şu an okuyorum. Eğer
onlar da biterse 16 ile kapatacağım bu yılı.
Okuduğum ve dinlediğim bu
kitaplar arasında sizler için ilk 5’imi sıraladım. Beşini de çok çok severek
okudum ve hepsini de canı gönülden tavsiye ediyorum.
İşte bu yıl okuduğum en iyi 5
kitap:
1) Yeşil Peri Gecesi – Ayfer Tunç
Turuncu Kelebekler
Kitap Kulübümüzün okumaları sayesinde tanıştım aslında bu kitapla ve hatta
yazarla. Karantinanın ilk zamanlarında, pandeminin en korkutucu olduğu
günlerdi. O günlerde bana o kadar iyi geldi ki bu kitap. Elimden düşürmek istemedim.
Yazarın inanılmaz
bir dili var, çok sade ama çok anlamlı. Çok argolu ama çok da naif. Çok edebi
ama çok da halktan. Hikaye ise zaten inanılmaz.
Kitap aslında Kapak Kızı adli kitabın devamı. Ancak iyi ki önce bu kitabı okudum. İlk kitap ikincisi kadar başarılı değil ve hikayeyi çok da iyi anlatamıyor bence. Şimdi serinin üçüncüsü de çıktı: Osman. Onu da okumak için sabırsızlanıyorum.
2) Sinekli
Bakkal – Halide Edip Adıvar
Bu kitabı
aslında bir arkadaşımın çok ısrarlı tavsiyesi üzerine okudum. Halide Edip
deyince biraz çekiniyor insan çünkü. Sanki dili çok ağır gelecek ve okuduğundan
bir şey anlamayacakmış gibi hissediyorsun. Ancak bu kitap öyle muazzam ki benim
tüm tabularımı yıktı diyebilirim.
Çok uzun zaman
önce yazılmasına rağmen o kadar güncel ki dili. Kitap adeta akıyor. Hikayesi içinizi
ısıtıyor. Baş kahramanın bir kadın olması ve çok da güçlü bir karakter olması
kitabın en sevdiğim özelliği. Halide Edip’e bir kere daha hayranlık duydum bu
kitap sayesinde. Mutlaka okuyun derim.
3) Bin
Muhteşem Güneş- Khaled Hosseini
Adını hep duyduğum
bu kitabı yine kulübümüz sayesinde okuma fırsatı buldum. Kitabı tam lohusalık
depresyonunun ve pandemi döneminin en yoğun olduğu zaman okuduğum için
muhtemelen gözyaşlarım hiç durmadı.
Afganistan’da bir
kadın yaşamının devlet politikalarıyla nasıl değiştiğini anlatan muazzam bir
hikaye. Kitap roman ancak tarihi de içinde o kadar güzel barındırıyor ki. Beni bu
özellikleriyle büyüledi diyebilirim.
4) Kaplan
ve Cambaz – Susanna Tamaro
Bir kitap tanıtım
yazısı sayesinde tanıştım bu kitapla. Aslında bir çocuk kitabı olan bu kitap büyüklere
masallar tadında. Ben de okudum bu masalı ve kaplanı o kadar benimsedim ki,
okuduktan sonra günlerce başka bir kitap elime almak istemedim. Kaplan yerine
koydum kendimi, hatta kaplan ben oldum bu kitapta.
Terapi gibi
geldi bana, hayatımı sorgulamama, kendime sorular sormama ve de cevaplarını
bulmama yardımcı oldu bu kitap. Siz de hazırsanız kendinize sorular sormaya
mutlaka okuyun Kaplan ve Cambaz’ı derim.
5) Yaşamak-
Yu Hua
Yine kitap
kulübümüzün okumalarından ancak sanırım ki kulüp üyelerinden bir tek ben
okudum. Kimseden ses çıkmadı bu kitabı önerdiğim günden beri. Ama ben iyi ki
okumuşum diyorum.
Çin edebiyatının
klasikleri arasına girmiş, hatta filmi de çekilmiş bu kitap gerçekten çok ama
çok etkileyici. Adına inat bir hikaye var kitapta. Yeşilçam’ı aratmayan bir
hikaye. O kadar sıcacık ki içinizi de çok yakıyor. Biterken gözyaşları yine sel
oluyor.
İşte bu yıl en
severek okuduğum 5 kitap bunlar. Bakalım gelecek sene beni hangi hikayeler,
hangi kahramanlar bekliyor. Herkese şimdiden bol okumalı bir yıl diliyorum. Sevgiyle
kalın!
Yorumlar
Yorum Gönder