Yap(a)madıklarımdan yorgunum!

 


                                                 (Fotoğraf: Pinterest)




Arama motoruna “Yorgunluk nedir?” diye yazdığımda karşıma ilk çıkan şey: “Genel olarak halsiz hissetme, aktiviteden kaçınma ve performansta bozulma.” oluyor.

Birçok sebebi sayılıyor sonra, altında yatan nedenler sıralanıyor. Ama hiçbirinde şu yok: “yap(a)madıklarımızdan duyduğumuz yorgunluk”.

Zor günler geçiriyoruz bu günlerde, çoğumuz depresyonda bile olabilir (ki en başta ben!). Yorgunluk da depresyonun en önde gelen belirtisi. Halk arasında “elim kolum kalkmıyor” deriz ya, işte tam da bu.

Bende de durum bu uzun bir süredir. Tanımı koydum kendime: “depresyon” işte. Bahanelerim de var tabii; lohusalık, annemin hastalığı, bir yılı aşkın süredir evde kalmak, tüm sosyal aktivitelerimin sıfırlanması vs.

Tanım var olmasına var da, gerçek nedenini bulamıyordum bir türlü. İçimde bir yerde başka bir neden olduğuna dair ipuçları vardı. Bu ipucunu da geçen gün bir hikayede gördüğüm şu cümle gün ışığına çıkardı: “Yapamadığım her şey için yorgunum.”

Cümleyi okuyunca beynimde havai fişekler patladı resmen. İşte dedim tüm benliğimle. Bendeki de tam olarak bu. Yapamadığım, yapmadığım her şey tüketiyor beni. Elimi kolumu bağlıyor. Yorgunum diye silmediğim her cam, ütülemediğim her gömlek, yazmadığım her yazı, okumadığım her bir satır beni yeniden yeniden yoruyor.

Tanı konuldu, nedenleri bulundu. Geriye bu durumdan kurtulmak için reçete yazmak kaldı. O da hazır aslında. En başa dönüp, bu bloğun ilk yazdığım yazısını kendime hatırlatmak: “… Harekete geç listesi yaptım. Listeye göre öncelikle harekete geçecektim, kuralları belirleyecek ve bu oyunu bu kurala uygulayacaktım.”

Tanı, reçete hazır. Geriye kalan yapamadığım her şey için harekete geçme zamanı. Tek tek! Geciktirmeden, ertelemeden. Hemen şimdi!

 

Not: Bu yazıyı yazdıktan sonraki gün hemen harekete geçtim. Camları da sildim, ütüyü de yaptım. Kuaföre de gittim, yazımı da yazdım. Bir aydır elimde sürünen kitabımı okuyup bitirdim. Ve inanın bana kendimi çok iyi hissediyorum. Yaptığım için duyduğum yorgunluk beden yorgunluğu, dinlenince hemencecik gidiyor. Yapamadığım için duyduğum yorgunluk ise kafa yorgunluğu. O işi yapana kadar da gitmiyor, daha da ağırlaşıyor. Bunu hatırladım ya yeniden, unuttukça bu yazıyı okuyacağım yeniden ve yeniden. Sevgilerle!

 

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar