Gün Batımını İzliyoruz, Dağların Arkasına Yavaş Yavaş Saklanmasını
Güzelçamlı’da Gün Batarken…
Gün batımını izliyoruz. Aşağı doğru süzülmesini, dağların
arkasına yavaş yavaş saklanmasını... Sarıdan turuncuya ve ardından o kızıl maviye
dönüşmesini…
Neredeyse tüm semt ona konsantre.
Kimse bakışlarını alamıyor ondan. Onu izliyor ve dalıyor uzaklara. Belki
gençliğine belki umutlarına…
Kimi deniz kenarına koyduğu bir
sandalye üzerinde, kimi sevgilisinin kolunda. Kimi pişmanlıklarının kederinde,
kimi bugünü unutma derdinde. Kiminin elinde şarap kadehi, kiminin bol demli
çayı.
Herkesin gözü onda. Saniye saniye
aşağıya süzülmesini izlerken belki de dillerinde bir mısra: “Gün eksilmesin
penceremden…”
O giderken tüm semti selamlayarak
bütün ihtişamlıyla, denizde de onu yolculamanın heyecanı. En yükseldiği
şekliyle, en sevdiğine fısıldadığı melodilerle…
Ben…
Bense elimde kahve, yüreğimde
huzur, dilimde bir kelimeyle… İyi ki!
İyi ki varız, iyi ki buradayız,
iyi ki güneş var ve iyi ki hayatımın güneşleri var! İyi ki beni aydınlatan,
sıcacık sarmalayan, kızıl maviliği paylaştıklarım var. İyi ki ben ve beni
yaratanlar var ve iyi ki her zaman benim yanımda olanlarım var.
İyi ki sevinçlerim, hüzünlerim,
kederlerim var. Onları paylaştıklarım var iyi ki.
Ve iyi ki iyikilerim var!
Yorumlar
Yorum Gönder