Güneş Kremi Seçerken Nelere Dikkat Etmeliyiz
Çocuğunuza ve Hatta Kendinize Güneş Kremi Kullanmayın
En başta söylediğimi tekrar ediyorum: Yaşasın tatil, deniz, kum, güneş! Ancak güneş deyince orada iki kere düşünmek gerekiyor!
Yaz geldi; yaşasın tatil, deniz,
kum, güneş diyenlerden misiniz? Ben de dahil çoğumuzun cevabı evet muhtemelen. Ancak
güneş deyince orada iki kere düşünmek gerekiyor.
Güneş ışınlarının faydaları kadar
zararlarının da olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hatta yıllarca “Sakın güneş
kremi sürmeden dışarı çıkma!” cümlesini hepimiz en az beş kere duymuşuzdur. Peki
sizce uzmanlara göre de öyle mi?
Geçen sene yazlığa gitmeden önce
minik meleğim için güneş kremi araştırması yapmış ve okuduklarım karşısında dehşete düşmüştüm. Çünkü yıllarca duyduğumuz bu cümlenin tam da aksini söylüyordu
uzmanlar: “Çocuğunuza ve hatta kendinize güneş kremi kullanmayın!”
Fiziksel- Kimyasal Koruma
Buraya tekrar döneceğim ama önce
şunu söylemeliyim: Güneş kremleri ikiye ayrılıyor; fiziksel koruma sağlayanlar,
kimyasal koruma sağlayanlar. Piyasada satılan güneş kremleri kimyasal koruma
sağlayanlar. Genellikle renksiz, sıvı ve tenin hemen emdiği krem ve sıvı halde
olanlar. Bunları vücudunuza sürdüğünüz zaman deriniz bu kimyasalları emerek güneşe
karşı bir kalkan oluşturuyor. Ancak vücudunuza da kimyasal girmiş oluyor!
Fiziksel koruma sağlayanlar ise
aslında bizim en tercih etmediklerimiz. Sürüldüğü zaman deri tarafından
emilmeyip beyaz bir tortu bırakan ve mineralli diye satılan ürünler. Bu beyaz tabaka,
güneş ışınlarını bir ayna gibi geri yansıtıyor. Yani bir tişört giyip güneşe
çıkmaktan çok da farksız değil.
Kimyasal koruma sağlayan ürünlerin
özellikle çocuklarda kullanılmaması tavsiye ediliyor çünkü yapılan
araştırmalarda içindeki kimyasalların ostrojen hormonu gibi etki
edebildiklerine dair güçlü kanıtlar ortaya koyuluyor. Yani özetle hormonel
dengeyi bozarak erken erginliğe bile neden olabileceği söyleniyor.
Paraben
Bir de paraben mevzusu var. Paraben, ürünlerin raf ömrünü uzatan bir tür kimyasal. Güneş kremlerinin içinde de bolca
mevcut. Ürünler çabuk bozulmasın diye bu kimyasala oldukça sık başvuruluyor. Yapılan
araştırmalara göre de parabenlerin kanser riskini artırdığı söyleniyor.
UVA ve/veya UVB
Güneş kremlerinin üzerinde bir de
UVA ve/veya UVB kavramlarını görürsünüz. UV (ultraviyole) güneşten gelen bazı ışınlara
verilen ad. Ultraviyole ışınları da üç gruba ayrılıyor; UVA, UVB, UVC.
UVA bize ulaşan güneş ışınlarının
yüzde 95’ini oluşturuyor ve cilde daha ağır nüfus ederek dermiş tabakasına
katar girebiliyor. Aslında bu ışınlar sağlığımıza en az tehlikeli ışınlar ancak
cildin yaşlanmasında ve kırışıklıkların oluşmasında etkili.
UVB büyük kısmı ozon tabakası tarafından
absorve edilse de, bir kısmı yeryüzüne ulaşarak maruz kaldığımız UV ışınlarının
yüzde beşini oluşturuyor. Bizim için en tehlikeli olan UVB ışınları, erken
yaşlanmaya ve cilt kanserine yol açabiliyor.
UVC ışınlarının ise üzerimizde
hiç bir etkisi yok. Tamamı ozon tabakası tarafından emiliyor ve bize
ulaşamıyor.
Faktör
Faktör mevzusu da bizim en yanlış
bildiğimiz konu. En yüksek koruma faktörlü kremi alırsak daha iyi korunacağımızı
düşünüyoruz. Ancak bu da yanlış bildiğimiz konulardan biri. 30 faktörün
güneşten koruyucu özelliği yüzde 95 iken 50 faktörün koruyuculuğu yüzde 97'dir.
Eee işte 50 faktörün koruyuculuğu daha çokmuş dediğinizi duyar gibiyim. Ancak unutmayın
ki o yüzde ikilik fazla koruma için içerisine daha da fazla kimyasal giriyor.
Sonuç Olarak
Peki ne yapacağız? Şimdi en başa tekrar dönüyorum. “Çocuğunuza ve hatta kendinize
güneş kremi kullanmayın!” Tabii mümkün olduğunca.
Benim kişisel tavsiyem, mümkün
olduğunca 12-15 saatleri arasında direk güneş ışığına çıkmamanız. Çocukları tatilde
zapt etmek zor; sahile inmek, kumla oynamak istiyorlar. O zaman da mutlaka
üzerine tshirt giydirip, yüzünü ve ensesini kapatacak bir şapka takmalı. Mümkün
olduğunca gölgede tutmaya çalışmalı. Söz dinlemiyorsa o zaman güneş kremi sürmek
şart. Ancak onun da kuralları var.
Güneş Kremi Seçerken
Güneş kremi seçerken ilk
bakacağınız şey fiziksel koruma sağlayan bir ürün almak. Ürünlerin üzerinde “mineral”
ifadesi varsa, o fiziksel koruma sağlayan üründür. İkinci olarak paranbensiz (''paraben
free'') ürün almanız lazım. Mutlaka UVA ve UVB ışınlarına karşı korumalı. En son
olarak da düşük faktörlü bir ürün tercih edin.
En başta söylediğimi tekrar ediyorum: Yaşasın tatil, deniz, kum, güneş! Ancak güneş deyince orada iki kere düşünmek gerekiyor!
Yorumlar
Yorum Gönder