Teyzeler ve Yeğenleri

Minik Melek Teyzesiyle Oyun Oynuyor

Teyze, anne yarısıdır derler… Annenin o can kokusu vardır onda da. Ayırt edilmez hiç birbirinden. Anneye ulaşılmazsa eğer hemen teyzeler devreye girer. Can simididirler onlar.

Benim teyzem de öyledir, onun “teyze kokusu” vardır. İyi günde, kötü günde sarılması vardır. Bizim için özeldir her an onunla, nescafe bile sütle karışır mesela. (Bu cümlenin özel bir anlamı var aramızda, o anlamıştır anlamını ve kesin gülmüştür bunu okuyunca) Yani teyzedir işte, bizim teyzoşumuzdur.

Bir de minik meleğimin teyzesi var, onun deyişiyle “Egi’m”. Biz ne hissediyorsak teyzoşumuz için, minik melek de aynen öyle hissediyor. Ben yokken onunla uyuyor mesela. Benim “benim” yerime onunkiyle oynuyor. Ona sarılıyor. Biz olsak bile onunla oyun oynuyor sadece. Kütüphaneye gittiğinde kızıyor, ağlıyor. Sırf evden gitmesin diye ders çalışmasına bile ses çıkarmıyor.

Peki ya Egi, o farksız mı? Belki kendi çocuğuna yapmayacağı şeyleri minik melek için yapıyor.  Bütün inadını kırıp, kendinden tavizler veriyor onun için. Aralarındaki sevginin tarifi yok kısaca.

Birlikte oyun oynamaya bayılıyorlar dedim ya, geçen gün eğlenceli birkaç oyun oynamışlar, bana gönderdiler videoları. Gerçekten hem çok eğlenceli hem de kas gelişimi için önemli oyunlar. Ben de sizlerle paylaşmak istedim. Siz de ister yeğeninizle ister çocuğunuzla oynayabilirsiniz.

İlk oyun için önce parkur hazırlıyoruz. Parkur deyince gözünüzde çok büyütmeyin, gerekli olan tek şey sandalye. Sandalyeleri yan yana diziyoruz. Parkur başlangıcına bir sepet içinde birkaç top, sonuna da ayrı bir sepet koyuyoruz. Çocuğun eline bir kaşık veriyoruz ya da kepçe. Eliyle kavrayabileceği büyüklükte olsun yeter.

Parkur tamamsa sıra geldi oyuna. Başlangıçtaki topun bir tanesini kaşıkla alıp, sandalyelerin kenarından geçerek sondaki sepete taşıyacak. Taşıdıkça alkışlar, aferinler havada uçuşacak tabii.

İkinci oyunda da yine aynı parkuru kullanıyoruz. Bu sefer topları eline alıp, sandalyenin altından emekleyerek geçmesini istiyoruz. Topları diğer sepete geçirmek biraz daha zor bu sefer. Sandalyenin altından geçmek kolay olmayacak tabii. Ama hep el kasına yönelik çalışmayalım biraz da bacak kasları çalışsın değil mi?

Üçüncü oyun bunlardan biraz daha farklı. Onda da kağıt havlu, tuvalet kağıdı rulosunu biriktiriyoruz önce. Birkaç tane olunca duvara bunları asimetrik bir şekilde yapıştırıyoruz. Amaç en üst rulodan atılan topun, diğerinin içine düşerek, en alta kadar gitmesi. Yapıştırdığınız rulolara topun geçeceği büyüklükte delik açmayı unutmayın tabii. Bu oyunla da hem çok eğlenecek hem göz teması kurarak dikkatini bir nesneye yönlendirmeyi öğrenecek.

Bizim ailelerimizin teyzeleri böyle işte. Hem anne sıcaklığı sunar hem de eğlendirirler. Peki ya sizin ailenin teyzeleri?