İşte Benim Gizli Köşem

Penceresi Önünde ‘ORKİDE’ Saksı

Gün bütün ihtişamıyla yüzünü göstermek üzere… Doğa yeni uyanıyor. Kızıl turuncu, yeşille birleşiyor; kuş sesleri geliyor önce birer birer, sonra koro halinde. İzliyorum doğanın uyanışını. Elimde bir fincan kahve. Dalıyorum uzaklara, hayallere, yeni umutlara…

Nerde miyim? Evimin en sevdiğim köşesinde, mutfağımın penceresinde. Kendimle baş başa kalmak istediğimde sığındığım köşede, dinlenmek istediğimde bulunduğum köşede, sevinçli olduğumda gülümsediğim köşede.

Sanşlıyım ben, pencerem hem çocuk parkına hem de çam ağaçlarına bakıyor. Neredeyse bahçe kıvamında, yakın bana güllerim. Güzün ayrı güzel benim bahçem, kışın ayrı; bir bambaşka. Yazın ise top oynayan çocuk sesleriyle müthiş keyifli. Bir battaniye ile ısınabileceğin kadar sıcak, bir rüzgarla serinleyebileceğin kadar havadar. Benim köşem orası, benim evim!


Sizin var mı böyle bir köşeniz? Sırdaşınız, dinlenceniz, mutluluğunuz. Varsa eğer böyle bir yeriniz haydi alın elinize kahvenizi ve siz de dalın orada uzaklara, yeni hayallere, yeni umutlara… Ama eğer yoksa alıcı gözle bakın şöyle evinize, size göz kırpan bir köşe mutlaka olacaktır. Hemen edinin böyle bir köşe kendinize, siz de alın kahvenizi ve yeni köşenizin şerefine için. Ve mırıldanın bu güzel dizeleri:
     “...Pencereler
      pencereler
      kırk evin penceresi odama girdi
      ben oturdum birinin içine
      sarkıttım ayaklarımı bulutlara
      bahtiyarım
      diyebilirdim belki.”
                                    Nazım Hikmet

Yorumlar

Popüler Yayınlar